20 Nisan 2024 Cumartesi

Get Adobe Flash player

images
ZİGANA ARBORETUMU HAYIRLI OLSUN
Bu çalışmanın tamanında emeği geçen ve her eserinde olduğu gibi , bu eserinde Coğrafyamıza kandırılmasında tüm desteklerini esirgemeyen Amcaoğlum Ak Parti Gümüşhane milletvekili Do11.01.2015 ZDO

Bu Projenin oluşumda sayın KTÜ, DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Yard. Doç. Dr. Çoşkun ERÜZ , Zigana Doğa Okulu Bitki Müzesi Kurucularından Orman Bakanlığı Bitki Müzesi Sorumlusu Biyolog Mehtap ÖZTEKİN, K.T.Ü- Orman Fakültesi Bölüm Başkanı Ve öğretim Görevlisi Prof. Dr. İbrahim TURNA ,K.T.Ü- Orman Fakültesi Dekanı ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih TERZİOĞLU’NUN akademik katkılarının yanı sıra, Okulumuzun kuruluşundan bu güne tüm projelerini destekleyen ve okulumuzun tüm etkinliklerine katılan , değerli zamanını okulumuz için kullanan Ak Parti Gümüşhane milletvekili Doç. Dr. Kemalettin AYDIN katkılarıyla Zigana Coğrafyasına hediye edilecek bir ölmez eserdir. Zigana Doğa Okulu Canlı Bitki Müzesi yaklaşık 22 Hektar üzerine kurulmuş bir alanı kapsamaktadır. Bu alanının İçersinde 1. İlçe, 10 Köy ( Torul İlçesi, Köstere, Zigana, Atalar, Cebeli, İkisu, Harmancık, Övündü, Kalaycıoğlu, Uğurtaşı, Mescitli Köyleri) yer almaktadır . Bu alan dışında sınır komşuları olarak ise Trabzon'u bağlı olan Maçka/Hamsiköy, Altındere Milli Parkı (Sumela Manasıtırı) sınırları ise Yücebelen, Budak, Aksüt, Yeşilköy, Çağırdığı Yeşildere, Son, Alpullu, Ugurtaş, Çınarlı Köyleri kalmaktadır. Türkiye Doğa Derneğinin , “Önemli Doğa Alanları” Çalışması içerisinde yeralan “Yıldız Dağı Projesi” ki , bu proje de biyoçeşitlilik envanteri alanının yaklaşık 95 hektarlık bölümü kapsadığı görülmektedir. “Zigana Canlı Bitki Müzesi” bu alanın sadece 22 hektarlık bölümünü (yani üçte birine yakın bir kısmını) kapsamaktadır. Bu alanın yakınlarında bulunan 2653 rakımlı Yıldız Dağı ve Gümüşhane’nin en yüksek zirvesinin 3082 rakımla yeraldığı Deveboynu tepesi , biyolojik çeşitlilik açısından sadece Gümüşhane’nin değil Türkiye’nin en gözde biyoçeşitlilik alanlarıdır. Bu açısından “Zigana Canlı Bitki Müzesi” en zengin canlı bitki müzesi olacağı şimdiden ortadadır. Çünkü, Doğu Karadeniz’den Doğu Anadolu’ya geçişin gen merkezi olan bu bölgenin gerek habitatının , florasının , faunasının, biyotop çeşitliliği eşsiz güzelliklerle desteklediği ortadadır. Ülkemizdeki Doğal bitki sayımız 9.753. Adet , endemik bitki sayısının da 3035 adet olduğu dikkate alındığında , endemik cenneti olan bölgemizin, bu konuda ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu durumun bilimsel ve görsel katkıları yanında toplumsal turizmine katkısı olacağı düşüncesiyle bu projeyi sunuyoruz. Bu proje de yeralan Zengin, bitki ve hayvan çeşitliliği , flora ve faunanın yanında , ülkemizde 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu esaslarına göre korunması gereken bilim ve eğitim bakımından açık laboratuar nitelikleriyle önem taşıyan, ender, tehlikeye maruz ve kaybolmaya yüz tutmuş milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin ürünü olan “Doğal Nitelikli jeolojik Oluşumlar. Jeolojik Miras Alanları”nın, bulunması da bu Canlı Bitki Müzemize ayrı bir özelik katmaktadır. Ayrıca bu alanlarında ulusal envanterinin yapılarak korunma çalışmalarına da böylece katkıda bulunacağımız ortadadır. Bu çalışmanın temel düşüncesini oluşturan Zigana Doğa Okulu olarak, Orman Ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma Ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Doğa Ve Çevre Dernekleri, Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapmak ve bu kurumlarla sürekli irtibat içinde olmak, temel dinamiği de göre halkın bu işi olan duyarlılığı ile bu projenin başarılacağına inanıyorum. Dünyanın her yerinde yaptığınız güzel işlerden dolayı övgüler alabilirsiniz; ancak hiçbirisi doğup büyüdüğünüz topraklar için hizmet etmenin keyfini veremez. Hızla gelişen kentleşmenin insanlığa sağladığı konforun vazgeçilmez olması, yanısıra bu kentleşmenin doğal çeşitliliği hızla azaltması ya da bozması her birimiz için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Globalleşme ve rant ekonomisi ne dayalı çevresel faaliyetler doğada geri dönüşü olmayan yıkımlara sebebiyet vermektedir. Bu gelişmelerin sonucu olarak; Yeşil alanlarla birlikte üzerinde yaşayan flora ve fauna (bitki ve hayvan toplulukları) da hızla azalmaktadır . Gelecek kuşaklara açıklamaktan utanacağımız bozunmuş bir çevre bırakmamak için başlattığımız bu savaşı kuşaklar boyu sürdürmede kararlıyız. Şimdi gördüğümüz, dokunduğumuz doğal güzelliklerin gelecek nesillere de bozulmadan aktarılması gereksinimi belli düzeyde bilinç hareketini gerektirmektedir. Bu düzeyi sağlamak ve yükseltmek her Ziganalının olduğu gibi doğa severlerin boynunun borcudur. Bugün farkında olmadan sahip olduğumuz bu güzellikleri beş duyumuzla algılayabiliyoruz ancak bunların çoğunu kolayca kaybetme riskiyle karşı karşıya olacağımız kaygısını taşımamak elde değildir. Bu kaygıları bir tarafa bırakıp , doğanın kendi kendisini yenilemesine izin vermeliyiz işte bu izin, bu tür girişimlerle, canlı bitki müzeleriyle artarak gelişeceğine inanıyorum ve şimdiden hayırlı olsun diyorum

Bu Yazi 10846 Defa Okunmustur.
Yorumlar ( 0 ) Onay bekleyen ( 0 )